Memiş: Emeğimiz Üzerindeki Performans Gölgesini Kaldıracağız

Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının bir çok sorunlarını çözmek için çalıştıklarını, performans sistemindeki sorunun çözümünün de öncelikli hedefleri olduğunu söyledi. Memiş, “Performans sisteminin emeğimiz üzerindeki gölgesini kaldıracağız” dedi.


Sağlık-Sen Türkiye buluşması, Türkiye genelindeki her il yönetim kurulu üyeleri ve ailelerinin de katılımıyla Antalya’da yapılıyor. Toplantının açılışında konuşan Genel Başkan Metin Memiş, Memur-Sen ve Sağlık-Sen’in sendikal vizyon, misyon ve gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Konuşmasında, gelecek döneme yönelik sendikal hedefleri, çalışanların ekonomik ve sosyal haklarını geliştirme temelinde belirlediklerini belirten Memiş “Yamalı bohçaya dönen ve kime sorsanız kalksın dediği performans sisteminin emeğimiz üzerindeki gölgesini kaldıracağız.24 saat esasına dayalı, AB ülkelerine göre 2.5 kat fazla emek harcayarak insan üstü bir performans sergileyen sağlık çalışanlarının böylesine çarpık bir ek ödeme sistemine ilelebet mahkum kalmasına müsaade etmeyeceğiz.Ek ödemelerin emekliliğimize yansıması, döner sermaye gelirlerinin dağılımı ve tavan sınırlamasında adaletli yapıya kavuşturulması yeni dönemde en etkin şekilde savunacağımız politikalarımız olacaktır.” şeklinde konuştu. 

ÖNCEKİ YETKİLİ SENDİKALAR, YETKİSİZ DAVRI


Memur-Sen ve Sağlık-Sen’in yetkili olmasından önce yetkiyi elinde bulunduran sendika ve konfederasyonların başarısız bir sendikacılık yaptıklarını belirten Memiş, toplu görüşme adıyla kamu görevlilerini ikinci sınıf bir statüye mahkum eden sendikal anlayışın giyim yardımları gibi basit bir meseleyi bile yıllarca ısıtıp ısıtıp gündeme getirdiğini hatırlattı. Söz konusu sendikaların siyaset taşeronluğu konumuyla elde ettikleri yetkiyi, yedi yıl boyunca bağlı oldukları siyasi partinin hedefleri doğrultusunda kullıklarını belirten Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, “Bu 7 yılda farklı istihdam türleri çoğaldı. İzni farklı, tayin hakkı farklı, hastalığında rapor alma hakkı farklı çalışanlar çoğalmaya başladı.Toplu görüşme adı verilen, teslimiyetçi bir yapıda memuru aldatmaya dönük orta oyunları sahnelendi.Performans sistemi adı altında ek ödeme adaletsizlikleri büyüdü.Hastanelerde, acil hizmetlerde 24 saat esasına göre çalışan personele ücretsiz yemek hakkı sağlamak malum sendikanın hiç gündeminde olmadı” dedi. Sorunları çözme niyetin olmayan bu sendikanın, ‘Namazda gözü olmayanın eza kulağı olmazmış’ anlayışıyla, 
kamu görevlilerine toplu sözleşme hakkı getiren düzenlemeye bile, temsil ettikleri siyasi partinin politikasına uyarak ‘hayır’ dediklerini kaydetti. 

Memur-Sen ve Sağlık-Sen’in, 9 yıllık toplu görüşme sürecinde elde edilen kazanımlardan daha fazlasını ilk toplu sözleşmede elde ettiğini vurgulayan Memiş, “Toplu sözleşmenin elde edilmesi için çalıştık, kazık. Grev hakkını da istiyoruz. Toplu sözleşmeye ‘evet’ diyemeyenlerin, bizim kazanımlarımızı anlaması ve hazmetmesinin mümkün olmadığının da farkındayız. Kazanımlarımızı değersizleştirme çabaları, bu hazımsızlığın bir sonucudur. Buna izin vermeyeceğiz, kimin laf, kimin hizmet ürettiğini kamu görevlileri biliyor.” dedi.

SENDİKAL MÜCADELEMİZ ÇOK YÖNLÜ 


Sendikal mücadelelerinin, sendikal anlayışa, sağlık çalışanlarına, milletimize, İslam alemineve insanlığa bakan yüzü olduğunu belirten Memiş, “Hizmet sendikacılığı yolculuğumuzun, sendikal anlayışa kazırdığı en büyük yenilik çözüm odaklı yaklaşımımız olmuştur.Türkiye’de sendikacılığın 60 yıllık serüvenine baktığımızda sendikaların; siyaset taşeronluğu, militarizmin yani askeri vesayetin borazanlığını yaptığına şahit olduk. Bugün yıkılması için halen etkin bir mücadele verdiğimiz bürokratik oligarşinin en büyük destekçisinin de maalesef sendikalar olduğunu gördük.
Emeği sömüren, değersizleştiren düzenin köşe taşlarının sendikalar olduğunu fark ettik.” dedi.

“Rahmetli Mehmet Akif İnan’ın öncülüğünde başlayan Hizmet Sendikacılığı hareketi olarak, sadece çalışanların ve milletin gündemine odaklık. Her türlü siyasal ve ideolojik tortudan arınmış, son derece saf ve meşru bir şekilde ‘çözüm’ dedik” şeklinde konuşan Metin Memiş, daha sonra şöyle konuştu: “Hizmet Sendikacılığımızın, varlık nedenimiz olan sağlık çalışanlarına bakan yüzünde de, dertlerle hemhal olan, sendikal politikaları tabanıyla birlikte belirleyen sendikal anlayışımız öne çıkmaktadır.Tüm meslek gruplarının yaşadığı sorunları tespit ve çözüm önerileri geliştirme adına, bilimsel araştırmalar, paneller, sempozyumlar düzenliyoruz.


Kırım Kongo mikrobunun bulaşmasıyla hayata veda eden Nazlı Hemşire’nin, geride bıraktığı eşi ve üç evladının milleti için ödediği bedeli asla unutturmuyoruz. Sağlık çalışanlarının mesleki risklerini minimum seviyelere indirecek önlemlerin takipçisi oluyoruz.


Şiddete kurban verdiğimiz Ali Menekşe’yi, Ersin Arslan’ı, Göksel Kalaycıoğlu’nu unutturmuyoruz. Yaptığımız araştırmalarla sağlıkta şiddetin kök nedenlerini tespit ediyor, çözüm önerileri geliştiriyoruz. Tespit ve önerilerimizi Meclis Araştırma Komisyonunun Raporlarına, Bakanlığın hazırladığı mevzuat düzenlemeleri ve eylem planlarına yol gösterici oluyor.


SAĞLIK VE SOSYAL HİZMET ÇALIŞANLARI, TOPLUMUN EN HASSAS KESİMLERİNE HİZMET VERİY


Sağlık ve sosyal hizmet kurumlarında çalışanlar olarak, toplumun en zor kesimlerine, son derece ağır şartlarda hizmet veriyoruz. Ortaya konulan emeğin değeri paha biçilemez. Ancak onurlu ve hakkaniyetli yaşam koşullarını sunma konusunda devletin ve siyasi iktidarın sorumluluğunu yeterince yerine getirmediğine inanıyor ve bu inancımız doğrultusunda her platformda en etkin şekilde mücadele ediyoruz.


Bu sayede sözleşmelilerin kadroya alınmasını sağlayarak bölünmüş aile trajedisine, son verdik. Ek ödeme adaletsizliklerini belirli ölçüde gideren aylık mahsuplaşmayı getirdik.
Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavları ile binlerce çalışanın özlük haklarını geliştirdik. Önce ebe, hemşire ve sağlık memurları için başlatılan şimdilerde ise tüm branşlarda uygulamaya geçmek üzere olan lisans tamamlama hakkı ile, on binlerce çalışanımızın beklentilerine cevap verdik.”

EZBER BOZAN SİVİL TAVIR TAYA KOYDUK


‘Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir’ diyerek ezber bozan bir sivil tavır ortaya koyduklarını da belirten Metin Memiş, bu cesaretlerinin, siyaset taşeronu, asker maşası sendikaların, sözde sivil toplum örgütlerinin ipliğini pazara çıkardığını belirtti. Sendikal anlayışlarının kodlarını milli ve manevi değerlerinin belirlediğini söyleyen Memiş, isyan kültüründen değil, adalet duygusundan beslendiklerini dile getirdi.


Yasakçı zihniyete karşı her platformda özgürlük mücadelesine öncülük ettiklerini de vurgulayan Sağlık-Sen Genel Başkanı Memiş, Memur-Sen’in öncülüğünde başlattıkları imza kampanyası ile başörtülü kamu görevlilerine getirilen başörtüsü yasağına son verdiklerini ifade etti. 

SADECE ÇALIŞANLARI DEĞİL, HALKIMIZI DA DÜŞÜNÜYUZ


Sağlık sisteminde adaleti savunurken, sağlık sistemindeki eşitsizliklerle mücadele ederken 500 bin sağlık çalışanının hakkını 76 milyonun hakkıyla bir tuttuklarını da sözlerine ekleyen Memiş, bir ülkenin kalkınmışlığının en önemli göstergelerinden birinin de sosyal hizmetler olduğunu ifade ederek, “Yaşlılarımız, kimsesizlerimiz, engellilerimiz, milletimizin en seçkin, en çok hizmete layık kesimleridir. Sınıfsal bir ayrıcalık yapılacaksa bu kesimlere yapılmalıdır. Çalışanlar arasında bir ayrımcılık yapılacaksa bu insanlara hizmet edenler için yapılmalıdır. Biz hizmet sendikacılığı mücadelemizde, toplumun en zor kesimlerine emek verenlerin haklarının gözetilmesinin milletin hakkının gözetilmesiyle eşdeğer olduğuna inanıyor ve bunun mücadelesini veriyoruz.” dedi.

Sağlık-Sen Türkiye buluşmasının ilk gününde, ‘Bedel Ödeyenler’ filminin gösterimi yapılırken, ikinci gün Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş’in konuşmasının ardından, Eğitimci Dr. Senai Demirci, aile içi iletişim konusunda bir sunum yaptı. Akşam ise Mustafa Demirci, bir konser verecek. Sağlık-Sen Türkiye Buluşması, Pazar günü sona erecek.

 

 
 

  • PAYLAŞ :